22 Eylül 2008 Pazartesi

tespit sepeti ( içi yumurta dolu sepet - okul çantası)

tespit 1: Öğrencilik; evet, uzadıkça can sıkan part-time meslekler grubuna dahil edilebilecek bir tanım. Aynı okulda devam ettikçe kısır döngüye düşüş sebebi olabiliyor.

tespit 2: Genç popülasyon ortalığı iyice ele geçirmeye başladığı zaman, sanki aynı dönemlerden geçmemiş gibi gizliden gizliye bir sinirlilik hali vuku buluyor bünyede.

tespit3 : Herşeyi zamansız yaşayanlar sinir bozucu oluyorlar. Farklılık yaratmak için ipin ucunu kaçırınca hayli absürd kalarak farklı olunuyor.

tespit4 : Selam verilirse dilde aşınma, yüzde ise gülümsemeden dolayı çatlaklar meydana çıkabiliyor. Hatta 'nasılsın?' diye sorulursa ses tellerinde yıpranma oluşabiliyor (!)

tespit 5 : makam dışarıdan kimileri için yaldızlı kule iken içeriden bakıldığında şefaf bir terazi gibi. Çeşitli değerleri ölçmek için kefeleri abadan yapmak bile fayda etmiyor.

tespit 6 : İhtimal vermediğin insanlar gün gelip seni çok şaşırtabiliyor.

tespit 7: ''İncelikler yüzünden'' adında bir şarkı yapmışsa birileri demek ki dünya hala yaşanılabilir bir yer.

tespit 8 : Tespit ettiklerini liste halinde sıralamak can sıkıcı olabiliyor.

tespit 9: çok sık tespit yapmamak gerek !

NOT: Sertap Erener ''incelikler yüzünden''

7 yorum:

diamandi dedi ki...

biz aynlış yere geldik zaten .. zannımca hata üyüznden buradayız.. allahda da çok kalacak değiliz... en çoğumuz istisnalar dışında 50 yıl daha buradayız :))) düşünsene 50 yıl sonra şimdiki hgiç kimse büyük ihtimal burada olmayacak... ben bunu düşünüce değişiyorum hemen... korku değil... gülümsemek gibi bişey...

Güllerevurgunum dedi ki...

şimdi kulağa çok yaşlı gelicem ve "üff yine mi bu geyik" diyeceksiniz ama yine de bu riski alıp yorumumu yapayım.

Bu sizin iyi günleriniz:)

En azından istemediğiniz zaman okula gitmessin olur biter. Dersten kaldın mı da yaz okulu ya da bütünleme ohhh valla. Patron yok, müdür yok, zam alıcam derdi yok :) En güzeli de arkadaşlarını seçme özgürlüğü....ohhh ki ohhhh.

Genç popülasyon benim de sinirimi bozuyor. Sokakta eskiden çocuklar abi derdi şimdi amca diyenler çıkıyor :)) Dövücem veletleri. insan sadece 20 yaş büyük diye birine amca demeli mi? :P (gerçi sen bu popülasyonu kastetmedin ama ben sorunun kökenine indim)

Diğer tespitlerde doğru ama ümit hala var ;)

kırmızılı dedi ki...

sen en azından öğrencisin :)
benim durum daha vahim,kimlik çatışması yaşayabiliyorum bazı bazı...neyse ki bu yıl artık sadece öğrenci olmaya karar verdim.iş hayatını bu erkenden öğrenmek çokta lazım değilmiş.sahte merhabalar,sahte gülümsemeler,çıkar çatışmaları,emek hırsızlığı...benim tespitlerimde bunlar oldu...aklında bulunsunlar,ilerde işine yararlar ;)

e.d dedi ki...

ümit her zaman vardır...lakin bazen tavan yaparken bazen seviyesi epey bi inebiliyor: )

Öğrencilik hakikaten aranılası bişey özellikle çalışma hayatına geçince. Biliyorum ben de az çok, çalışırken okula gitmek istiyordum delice ama anladım ki herşey zamanında güzel.

''Okul hayatı bitince sakın geriye dönmeyi isteme çünkü o günleri bulmazsın'' gibi.

İş hayatında da can sıkıcı tespitler yapılabilir tabi, sayfalar dolusu hem de. Ama ben şuan öğrenciyim ve sanırım tek rahatsız olduğum şey önümü tıkayan bir ders programı ve tuvalet pencereli derslikler...iş hayatına geçince de yazarım tüm berbat şeyleri peki :)ki öğrencilik genelde dönem olur, iş ise hayat
:)

bir de dip not:canı burnunda olup kendine ait bir masası olan insanlar için de ümit var.

hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyim bi de yorumlarınız için...

Güllerevurgunum dedi ki...

bak şimdi üzüldüm Eda. Ben öğrencilik güzeldir derken okulumun İstiklale 5 dk yürüme mesafesinde olması ve bazı sınıflarımın ve bahçemin boğazı görmesinden dolayı diyordum. Yoksa öğrencilik çekilir mi? :P
Nispet yapar gibi olmasın ama sınıflarım tuvalet kapısı görse eğitim hayatımda liseden öteye geçemiyebilirdim :P Umarım amonyak kokusu yoktur en azından *-)

NOT 1: Bugün işim gücüm yok. Mesai dolduruyorum. Geyik yapayım dedim. Bir de nispet yapayım tabii ki :) muahahahaha (kötü adam gülüşü)

NOT 2: Kendisine ait masası olan kim ki? Üstüme alınayım mı?

e.d dedi ki...

biz o tarz yapıları okul olarak adlandıramıyoruz arkadaşlarımla: )saray yavrusu, derme çatma saray, saray-ı okul, ya da ne bileyim bunun gibi sözcüklerle taçlandırıyoruz. binalara değil şehire şükrediyoruz felan...

masa başında çalışan herkese lafım.Ama özellikle alınması gereken yorum yapan arkadaşlar tabi.

sln'le koku için rutubet diyorduk ama sanırım amonyak olma ihtimali de var(yok artık), yukarda gaz odaları var bir de.Buna paralel olarak elektrikli sandaliyeleri sınav zamanı görüyoruz: )

bknz: abartmak

Selin dedi ki...

insanlar geçerken "selaaam" diyorlar ya edacım, lütfen nankörlük etme :p
ihtimal vermediğin insanlar konusunda düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum var bir tahminim ama emin olamıyorum :)