25 Temmuz 2008 Cuma

25 TEMMUZ


25 rakamının uğuruna inanmışımdır hep...Okul yıllarımda okul nosu olarak bile kullanmışlığım var zamanında. Şans eseri belki ama hiç olumsuzluk getirdiğini hatırlamam.

Ve birkez daha 25 rakamını gösterince takvimler!!!

Böylesi güzel şeyler duymayı hep sevmişimdir, ama bu kez bu kadar çok kişiden aynı anda duymak beni inanın çok ama çok yordu...Sevinçten yorulmak neymiş anladım...hepinize çok teşekkür etmek yetmez geri kalanı da hayata dair zaten...

''bu kadar duygusal olma
yutar seni bu dünya'' dedi biri ...!


ama İYİ Kİ DOĞDUM DA SİZİN GİBİ GÜZEL İNSANLARI TEK TEK TANIDIM!

11 Temmuz 2008 Cuma

geri sayım başladı...


Uzun zamandır özlemini çektiğim yolculuk sanırım gün itibariyle artık birkaç adet saat diliminden geçilmesine kaldı. Uzun zamandır özlemini çektiğim yolculuk tek değil aslında bunlardan bir kaç adet var...Trenle çıkılmışbir yolculuk ve hiç tahmin edemeyeceğin güzellikte bir yere varmak sanırım bu listede ilk sırada yer alıyor. Diğerleri ise Fransa ve italya sınırları arasında kalan çeşitli güzel bölgeler. Ki bunlardan biri Toskana! Ne yarışmalara katıldım oralara gitmek için ama olmadı. Ama olmaz diye birşey de yok! Fransa sınırlarında kavuşmak istediğim insanlar var aslında gitmek istememin asıl nedeni belki de bu. Bazı insanlar vardır hayatınızda, mektup arkadaşı olanlar bunu iyi bilir. Yazarsınız, gönderirsiniz,anlatırsınız, ve anlaşılıp beklediğiniz tavırların ötesinde bir tepkiyle karşılaşınca varılan noktaya şaşar kalırsınız. Kızgınlığınızı da sevincinizi de hayal kırıklıklarınızı da, kısacası hayatın getirdiği götürdüğü ne varsa paylaşırsınız o güzel insanla. Mektubunu kapıda bulunca çığlık atmanıza engel olamazsınız. Sizi dinler sizin için mektup kağıdı hazırlar, çektiği fotoğrafları da eklemeyi unutmaz. Garip duyguların hepsinin zarfı elinize aldığında başınıza çöreklenmesi. Tam kavuşmaya ramak kalmışken başkalarınn gelip hayallerinizi elinizden çekip alması. Aklınızdan çıkarmanızı beklemeleri....teşvik edici nedenler olur! Kafanıza koyduğunuz diğer yolların anahtarlarına kavuşmak için kapalı kapıları boşverip pencereleri zorlamaya başlamanız ise tercih ettiğiniz diğer yollar! ilk aldığım mektubun kenarında elinde sihirli değnek olan bir peri çiziliydi...!

9 Temmuz 2008 Çarşamba

sisli, puslu, rastgele çizgiler !


Sıradan bir günde, güçlü bir darbeyle titrer oyuncak sepeti. raftaki oyuncaklar ortalığa dağılıverir. Dizlerinin üzerine çöküp olan bitene şaşkın, yaşlı gözlerle bakan kız çocuğu...

Oysa ki daha önce çok daha şiddetli yıkımlara şahit olmuştur bu kız...


İçi acır, yine sorgular, yine cevap bulamaz. Daha önce bir kez bile tanışmadığı biri için, gençliği için, gülen yüzü için, yakınındaki diğer arkadaşlarının hissedebileceklerini bildiği için çivilenir olduğu yere ve boş gözlerle anlama çabasına kaptırır kendini.

Sonra bir el dokunur sol omzuna yine.

- kendini üzme bu kadar...daha önce neler yaşadın, elimizden bir şey gelmez dua etmek ten başka...

Gerçek ile sonrası arasında sıkışıp kalır fani beden!

6 Temmuz 2008 Pazar

bir, ki , üç , tııp!


Karınca kararınca, pıt, pıt adımlarla yol aldığımız şu günlerde sanırım yorgunluğumu bir akşamüstü vakti uzakları seyrederken durup dinlenince farkedicem. Neyse ki uzaklarda olacağım o vakit, kısmetse. Yıpranan, fire veren ne varsa kendiyle yüzleşip hemen toparlanmak için start alacak.

En çok özlediğim şey Saros ' da uzun süre kaldığım dönemlerde akşamüstünü heyecanla bekleyip deniz kenarına inmek sanırım. Uzun uzun seyredilecek kadar sakin, turuncu pembe tonlarda gün batımı, uzaklarda belli belirsiz başka kıyılar. Ellerimi kun tanelerinde ağır ağır gezdirmek bir yandan. Adettendir farkında olmadan kendi ismini yazıp silmek. O an biraz sıkılmaya başlayıp elini eteğini kumsaldan çekerek faşır faşır kum tanelerinin üstünde terliğini ayağına denk getirmeye çalışmak ve evin yolunu tutmak. Sonra belki biraz yazı yazmak ondan da sıkılmak... Ama şimdi özlemek. Üstünden öyle çokzaman geçince oyuncak sepetindeki yelkenli alıp götürüyor işte bir anda öteki ana. O ana kavuşulmuyor tekrar ama neyseki açığı kapatacak ve hatta belki o ana taş çıkartacak yeni ufuklar beliriyor kaleden bakınca.

Orda da yaz mevsim, orda da beyaz ile mavi göz alıcı duruyor, orda da kırmızı başka bir anlam katabiliyor bu iki rengin arasına karışınca. Elbisemin üzerinde taşıyacağım bu kez kırmızıyı taaa uzaklara...

Ve dönünce bulmak istediğim tek şey beni yeniden doğmuş bir hale getireceğine inandığım yeni mekanımızın, bizi buket buket çiçeklerle karşılaması kapıdan içeri girdiğimiz an ile birlikte.

Ve bir kaç eski isim hiç kuşkusuz mutlu ve benimle olsunlar dönüşümde yine. Anlam veremediklerim dip notları açığa çıkmış bir şekilde karşılasın.

Oyuncak sepeti ahşap'tan plastik değil ki. kül olur yanarsa uçar gider, eriyip yapışmaz eskilere !

1 Temmuz 2008 Salı

sık sık adres değiştirmek için kaçakçı olmak gerekmiyormuş.


kutu içinde kutu, kutu içinde kutu! derdi bir hocamız hayattan örnekler verirken. Gülme krizlerimizin eseas ismi olmuştu kendisi. O zamanlar tabi bir de gençliğin verdiği potansiyel gülme eğilimi de daha ağır basıyordu. Yaş aldıkça insan durması gereken noktayı daha belirginleştirmeye başlıyor, kaçınılmaz...

Kutu içinde kutu uygulamasını somut bir şekilde hayata geçiren de ben oldum o kadar öğrenci içinde. Taşınmak artık bizim için gündelik hayatın bir parçası oldu. Sabit noktalarda uzun süre kalmayı bünyem kabul etmiyor zaten. Ha olur tabi neden olmasın belki gün gelir Beşiktaş gibi bünyemde mutluluk kıvılcımları yaratan bir semte taşınmak kısmet olur o zaman bulunduğum yere demir atmak da daha kolay olabilir .Kaçakçılık yapsa insan bu kadar yer değiştirmez diyorum bazen. adresimizi değiştirmek ne fayda getirir ki hafızamızı güçlendirmekten başka. Hatırlanması gereken telefon numaraları, no: bilemem kaçlar...Tanıdığımız komşulardan bahsederken ''hangi ayşegül, hani şu bilmem nerde otururken alt katımızda olup sonra karşı komşumuz olan ayşegül mü?'' ikilemleri vs.

İçime sinen nadir yerlerden biri olmakta şimdiki muhitimiz. Üç sokakta kıyamet koparken burda sakinlik kavramını derinden hissediyoruz ki mutlu edici etki budur!

Ev = huzur eşitiğini korumaktır bizler için önemli olan.