1 Temmuz 2008 Salı

sık sık adres değiştirmek için kaçakçı olmak gerekmiyormuş.


kutu içinde kutu, kutu içinde kutu! derdi bir hocamız hayattan örnekler verirken. Gülme krizlerimizin eseas ismi olmuştu kendisi. O zamanlar tabi bir de gençliğin verdiği potansiyel gülme eğilimi de daha ağır basıyordu. Yaş aldıkça insan durması gereken noktayı daha belirginleştirmeye başlıyor, kaçınılmaz...

Kutu içinde kutu uygulamasını somut bir şekilde hayata geçiren de ben oldum o kadar öğrenci içinde. Taşınmak artık bizim için gündelik hayatın bir parçası oldu. Sabit noktalarda uzun süre kalmayı bünyem kabul etmiyor zaten. Ha olur tabi neden olmasın belki gün gelir Beşiktaş gibi bünyemde mutluluk kıvılcımları yaratan bir semte taşınmak kısmet olur o zaman bulunduğum yere demir atmak da daha kolay olabilir .Kaçakçılık yapsa insan bu kadar yer değiştirmez diyorum bazen. adresimizi değiştirmek ne fayda getirir ki hafızamızı güçlendirmekten başka. Hatırlanması gereken telefon numaraları, no: bilemem kaçlar...Tanıdığımız komşulardan bahsederken ''hangi ayşegül, hani şu bilmem nerde otururken alt katımızda olup sonra karşı komşumuz olan ayşegül mü?'' ikilemleri vs.

İçime sinen nadir yerlerden biri olmakta şimdiki muhitimiz. Üç sokakta kıyamet koparken burda sakinlik kavramını derinden hissediyoruz ki mutlu edici etki budur!

Ev = huzur eşitiğini korumaktır bizler için önemli olan.





2 yorum:

Dilara TAN dedi ki...

Ben de çok fazla mekan değiştirmişimdir bu güne kadar.Göçebe gibi oradan oraya iki şehir arasında...En son yerleştiğin yer bir süre sonra en alıştığın yerdir canım bunu öğrendim ben.Sana hoş taşındın diyorum umarım huzurun bozulmaz ve br süre sonra istediğin Beşiktaş en alıştığın yer olur :)

e.d dedi ki...

canım benim inşallah...çok sağol hepimizin iyi yerler meskeni olur umarım: )