Zincirleme rastlantılar düşüncede de zincirleme haline getirilmezse bu işin kolaylıkla üstesinden gelinir.
Rastlantıya rastlantı deyip geçmek içinden gelmiyorsa, illaki hayatı film şeridine çevirip seyrine doyulmaz hale getirmek istiyorsan seni tutan yok tabi. Yönetmen sen isen eğer, işler daha da kolaylaşır senin için. Senarist olmadığının ciddi anlamda farkında olman gerek ama. Sürprizlere hazırlıklı olman da gerek... işler yolunda gitmezse film setinde sakın topu yardımcı yönetmene atmaya kalkma hemen. Ya da suçu oyunculara atıp aynı sahneyi tekrar tekrar oynamalarını bekleme onlardan.
İşte şimdi tesadüfi bir film yine...motor!
Set ekibi yola çıktı şimdi. Sanırım sıradaki film deniz kenarında bir yerlerde çekilmek üzereymiş duyum aldım. Olur da yolum düşerse seyrine doyulmaz olsun istiyorum. Ancak yönetmenliğe terfi etmek için bir kaç günü doldurmam gerekli!
3 yorum:
süper.. senarist olmadıgımızı yakalamanda... ve oynamak yönetmek zorunda oldugumuz bir film olması da... şimdi kaldı yaşamak... perde......
Çok iddialı bir "hayata bakış" yorumu. Ben biraz daha farklı düşünüyorum burada.
Ortada yönetmenlikten çok bir tür izleyicilik söz konusu. Ne olursa olsun zaten çekilmiş bir filmi ilk defa izleyen seyircileriz. Eğer yönetmen olsaydık filmin sonunu da bilmez miydik? Ya da oyunculara müdehale hakkımız olurdu. Ama biz sadece kendimizi yönetmen yerine koyarak filmi değerlendiriyoruz ve diyoruz ki: "ben yönetmen olsam..."
Belki çok edilgen bir yorum ama bence hiçbir şeyi kontrol edemiyor olmamız maalesef bu durumun en büyük kanıtı.
ben tamamen yönetemediğimizi vurgulamaya da çalıştım aslında. senaryonun bizden bağımsız işlemesi mesela,yada şartlara göre yönetmen konumuna geçişimiz...Nereden bakılırsa ona göre değişiyor biraz da. seyirci karar verir mesela bir filmin iyi ya da kötü oluşuna, filmin geleceğini o yönlendirmiş olur. yani seyirci olunca da çıkılmıyo işin içinden,yönetmen olunca da senarist konusunda da bildiğim kadarıyla herşey ilham perisine mi bağlı nedir :))
Yorum Gönder