31 Ağustos 2009 Pazartesi

Uzun uzun aralıklar satırlar telaşlanırlar !!!

Gitmek istiyorum, gitmeliyim, gitsem ne güzel olur, gidebilir miyim, gitsem...

Gitmek gitmek gitmek...sonra vakti gelip ''Gidebilmek''. Gitmişken tam da oradayken, bir zaman sonra dönüşü beklemek. Gitmek için çırpınırken, ardından bir an önce dönmeyi istemek, beklemek. Ve sonunda geri dönmek. Giderken baktığın pencerelerde biraz tedirgin biraz mutlu bir yüz yakalarken, dönüşte rahatladığını haber salan, huzurlu bir mutluluk ifadesi yansıyan. Kendine sorular sorduran cevaplarını yine kendine çabucak bulduran kısa bir uzaklık.


Ve özlenilenleri uzaktan da iyi seçebilmek artık. Özlenilen herşey yakındayken de sorgusuz sevilen bir yığın ayrıntı. İnsanlar, zaman dilimleri, sesler, resimler, tatlar, kokular, ifadeler... şerit şerit kendini uzakta hatırlatan herşey dönüşte de aynı ritmini koruyor neyse ki. Öyle uzun uzun bir uzaklık olmadığından şanslıydım. Ama uzaklık uzun veya kısa bir süreliğine tamamen ayrılmak sahip olduğun herşeyden.


Satırlar telaşlandı uzakta. Çünkü bu satırlara uzak kaldım. Defter biter yazıp çizerken oralarda. Bitti nitekim. Ama burda kalan sayfalar da o kadar çok şey birikmiş ki hangisinden başlayacağını bilemedi bu bünye.


Oralar güzeldi. Oralarda aklımın köşesi hep burası için çalışıyordu çünkü. Neyse ki güzel insanlar da beni yalnız bırakmadı, aklımın bir köşesine parantezler açmayı ihmal etmediler. Parantezler mutluluk ifadeleriyle dolu. Seslerle dolu. ''Özledik seni''. Bunu duymak o kadar tarif edilmez bir güzellik ki...


Ben de sizi...''Özlemiştim'' ama artık neyseki özlem kapı dışarı edildi, mutluluk baş köşede yerini aldı şimdi. Geldim, bu kadarı kafi...


3 yorum:

Selin dedi ki...

Bir kere daha "hoş geldin" :)

Aynı şehirdeyken de bu kadar süre görüşemediğimiz muhakkak olmuştur ama aradaki kilometreler büyüyünce, elini uzattığında her zamanki yerinde bulamayacağını bilince insan daha iyi anlıyormuş özlemenin nasıl olduğunu... Gidiş haberine ne kadar sevindiysek dönüş haberine de o kadar sevinmemiz tuhaf mı bilmem, ama iyi ki gittin, iyi ki geldin :)

Hoş geldin demiş miydim ben sahi :)

Selin dedi ki...

Bir kere daha "hoş geldin" :)

Aynı şehirdeyken de bu kadar süre görüşemediğimiz muhakkak olmuştur ama aradaki kilometreler büyüyünce, elini uzattığında her zamanki yerinde bulamayacağını bilince insan daha iyi anlıyormuş özlemenin nasıl olduğunu... Gidiş haberine ne kadar sevindiysek dönüş haberine de o kadar sevinmemiz tuhaf mı bilmem, ama iyi ki gittin, iyi ki geldin :)

Hoş geldin demiş miydim ben sahi :)

e.d dedi ki...

ilk diyenlerdensin canım benim. hoşbuldum çoktaaann :)