22 Şubat 2009 Pazar

Bu bir bant kaydı mı?

Belli bir zaman dilimine sıkıştırılmış bana ait bir demo mu bu çalan ve ben kısa film tadında ama oldukça uzun bir filmin başrolünde miyim?
( Kendi hayatımın başrolü)


Yine oyuncak sepeti...

Bu kez kalp şeklinde kurabiyeler çıkıyor fırından, ve ben fotoğraf çekiyorum sürekli. Acemiyim bu işte ama oldukça renkli kareler çıkıyor.

Sonbahar yapraklarını geride bıraktığım için mi nedir, son baharın hüzünlü havasından ne zaman biri bahsedecek olsa ya da nerde hüzünlü sonbahar dizeleri görsem, koşar adım uzaklaşma kaygısına düştü ruhum. Acı demesin kimse, acı çekiyorum demesin istiyorum sanki, yoruldum demesin, ağlıyorum , bitkinim, suskunum, hayat beni yoruyor demesin. ( ki oldukça hayata dair şeylerken bunlar)


Koşar adım yeni insanlara sarılıyorum. Yenileniyorum gibi hissediyorum. Eskiye dair her ne alırsam elime, elimde bir yığın toz kalıyormuş gibi hissediyorum.
Tek nedeni umut, çok iyi biliyorum. Eskiden oldukça sinir bozucu, yıpratıcı olarak nitelendirdiğim insanlara/ durumlara dair anlayışlı olma halim sıklaştı. Olduğu gibi kabul etmek oldukça işe yarıyor. Sinir bozucu olsalar bile görmezden geliyorum inatla. Pembe gözlük işini abartıp olabildiğince hoşgörülü, sanki cebinden heran bir adet çiçek çıkarıp karşımdakine uzatıcakmışım gibi gülümsüyorum. Gözlüklerimin çerçevesi pembe olmakla yetmiyor kelebekler, kuşlar konuyor camlarının kenarlarına sanki.

İleride diyorum, bak işte orda!

Biliyorum ki tek nedeni bu.

2 yorum:

Güllerevurgunum dedi ki...

neyi biliyorsun tek neden olarak anlamadım ?

Ama içindeki polyana uynamış ve kozasından çıkmış onu anladım :)

e.d dedi ki...

ilerisine odaklanıp gidiyor olamk kastım. Biliyorum bak işte orda diyerek sürekli sıkıntılı anlarda bile ışığı yakalıyor insan demem o ki :)