28 Ekim 2008 Salı

büyümek


Dönemsel anlamda büyümek...

Dönem dönem büyüdüğünü hissetmek mi denmeli yoksa?

Tam lisedeki tavırlarını çoktan unutmuşken, bu sefer de üniveristenin ilk yıllarındaki seni anımsarsın. Yeterince olgun gelirken bu sefer de üniversite son sınıf dönemlerine tekabül eden sen karşına çıkar. En acı olanda okul yıllarının dönemlerini anlatmakta kolaylaştırıcı rol oynamasıdır. Sonra elden gelirse gelecek yıllarda daha neler değişebilire aklın takılır. Yüzün değişecektir, bakışın değişecektir ve sanırım bu kaçınılmaz olanlardan sadece bir kaçıdır. Peki ya ruhun?

Bir sene öncesi değil bir ay öncesinde belki. Seni yoran şeyler birden sıradan, heyecanlandıran şeyler bir o kadar vesveseden ibaret oluveriyor. Ufkun genişliyor bir yandan da sınır tanımıyorsun, sınır dediğin yerler belgeler hazırlanması halinde ayak basılabilen yakınlardaki kara parçalarından ibaret olmuş. Kum saatini eline alıp şöyle bir çevirip kum tanelerini ezberler olmuşsun.

Artık daha fazla bekletilmemesi gereken cümleler var aklının bir köşesinde. Dönemsel anlamda büyümelerden bir demet daha! görmeden bir dönem, gördükten sonra bir dönem, görürken uzunca bir dönem daha...

Büyümek hiç sonu gelmeyen bir dönem...


Hiç yorum yok: