21 Nisan 2008 Pazartesi


Oyun işte...film mi ya da, ne dersen de!

Yere serili kocaman bir karton.Boş bir oda bu rengi günün rengine has.Gündüzü gün bildiğin aydınlık, gecesi de kapkara dolunay vakitleri dışında.

İnsanlar ordan oraya hareket eden/ ettirilen topraktan oyun taşları.her köşede, her okun gösterdiği yerde farklı olayalar dönmekte.Sokak araları bir kalabalık bir boş...bir Kadıköy bir Moda gibi...bir Taksim bir Nakkaştepe gibi.Çizgiler çizili kimi yerlere, ışıklar var; dur istersen geç istersen kıvamında.Koş istersen yürümek yerine, dur istersen, dikkat et ''istersen''...bildiğin hayat işte karton üzerindeki de.

Eve dönüş yolunda, yoldaki gül yapraklarını üstüne al istersen hayatına renk gelsin biraz.''Gül dökmüşler yollarıma'' de kıs kıs gül içinden.Kumrunun biri yolda önüne konuverirse senin için bugün güzel şeyler söylüyor sessiz sessiz de...karton üzerinde hayat.sınırları belli biraz aslında.ne zaman kartondan çıkıp odanın rengine aladancak olsa başına çok da iyi şeyler gelmeyen hayat...

Yoksa kıvrılıp lastikle bağlanıp o odanın köşesine bir yere konulası bir hayat?

Gül dökmüşler yollarıma bugün, çok sevindim:)gülün yapraklarını sevdiğimden midir yoksa...

Hiç yorum yok: